2 Şubat 2014 Pazar

Tuz, Balı Öptü



Avuç içimi öptü sevdiğim adam.
İlk ve sondu. “Özel” dedikleri türden…
Saçlarım açıktı yine. Gözlerim kapalıydı birkaç saniyeliğine ya da birkaç dakikalığına. Sol elimin avuç içi sevdiğim adamın yüzüne dönüktü. Uzandı ve öptü avuç içimi. İçinden gelen nadir şeylerdendi sanırım. Güzeldi ve benim için gerçekten çok özeldi. Avuç içim, sevdiğim adamın dudakları tarafından ilk defa keşfedilmişti. Bu keşiften sevdiğim adamın haberi yoktu.  Kristof Kolomb  Amerika’yı keşfettiğinde, sevdiğim adamın dudaklarının avuç içimdeki keşfinin beni heyecanlanlandırdığı kadar heyecanlandı mı bilmiyorum.
Heyecanıma yenik düştüm sevdiğim adamın yanında. Yenik düşüp bunun bir ilk olduğunu dile getirdim. Yüzüme tüm mutluluğumu yansıtıp “İlk defa avuç içimi öptün.”  dedim. Sonra saçlarımı öptü. Aradan biraz zaman geçti derin bir nefes aldı. “Yapamıyorum.”  dedi. Ve daha birçok şey. Daha önce duyduğum birçok aynı şeyi yine sıraladı art arda. Sevebiliyordu ama sevilemiyordu sevdiğim adam. Sevilmek onun hayat döngüsünde yoktu. Sevilmek, sevdiğim adamda alerjisi olduğu bir ilaç gibiydi. İyi gelmiyordu ona. Onu iyileştirmek yerine daha beter ediyordu. Midesine kramplar sokuyordu sevilmek. Çekilmez baş ağrıları doğuruyordu onun yanına gittiğimde. Belki de bundandı başına yaptığım masajların bir işe yaramaması. Sevgimle dokunuyordum şakaklarına, alnına. Sevgim ona iyi gelmiyordu işte. Şimdi anladım iyi gelmeyen masajın sebebini işte.
Bir kadın var. Hala televizyona çıkıp yemekler yapıyor mu bilmiyorum. Adı da yok hafızamda. Yemek tarifleri verir sonra onları uygulardı. Üç kaşık un , bir su bardağı toz şeker… biraz da sevgimizi katıyoruz, derdi hep. Sevdiğim adam sevgi katılan yemekleri yiyebilir miydi acaba?
Sevdiğim adam hiç sevgi katılan yemek yedi mi doktor?
Sevdiğim adam avuç içimi öpüp kendi vicdanının içine gömüldüğünden beri gözyaşlarım da avuç içime dökülüyor doktor.
Gözyaşım öpücüğünü öpüyor doktor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder