4 Ağustos 2018 Cumartesi

Ağrı

Herşeyin sebebi yine ama yine ben miyim?
Bensem suçlusu aklım mı kalbim mi?
Hangisi Dünyalı? Ben bir türlü karar veremiyorum.
Hangi zaman diliminde kendimi yeni bir kuyuya attım, hatırlamıyorum. Daha doğrusu bunun nasıl gerçekleştiğini bilmiyorum.
Kuyuya neden girdim ne zaman girdim tam bir muamma.
Kuyudan çıkmak istediğim zamanlar da oluyor kuyunun giderek derinleştiği zamanlar da oluyor. Kuyum derinleştikçe çıkış yolum uzuyor. O zaman kendimi bir kez daha sevmiyorum.
Sen hiç birinin mutluluğu oldun mu Dünyalı?
Ya da sen mutluyken birinin mutsuzluğu olduğun oldu mu hiç?
Mutlu olup mutsuz etmek vicdansızlığına erişmek nasıl bir gaflet haberin var mı hiç Dünyalı?
İnsanın etlerini nasıl lime lime kesiyor bu duygu haberin var mı?
Nasıl nefret ettiriyor kendinden hiç düşündün mü?
Nasıl kahrediyor hiç gördün mü?
Nasıl yok ediyor insanın içini hiç hissettin mi sen Dünyalı?
Kendi boşluğunda günlerce yaşamaya çalışmak, yardıma muhtaçken yardım etmesi gereken kişi olmanın tatsızlığını yaşadın mı Dünyalı?
O ne bombok bi duygu öyle!
Azarlanmış ve büyük bir ormana terk edilmek üzere atılmış  bir köpeğin yüzündeki hüzün gibi içimdeki fırtınanın en masum hali.
Dağların tepelerin aşamadığı içimdeki öfke bulutunun beni nasıl tükettiğinden ve kendi sonumu hazırlıyor oluşundan da haberin yok öyle değil mi Dünyalı?