Yaşım çok ileri bir yaş olmasa da yaşadıklarım, gördüklerim,
örümcek kafalılarla muhatap olmamayı öğretti.
İki kişilik konularda araya giren üçüncü kişiye ne düştüğünü sen benden daha
iyi biliyorsun Dünyalı. Biliyorsun da neden hala üstüne düşeni temizlemiyorsun?
Kendini de ona mı benzetiyorsun, bilemiyorum ama ben biraz bundan
şüpheleniyorum. Çünkü gerçek bir pisliği temsil ediyor gibisin. Küçücük aklınla
kendi cumhuriyetini kurup seni büyütenlerin aklına girip insanları mutsuzluk
çukuruna atıyorsun. Çünkü kendin herkesten daha çok mutsuzsun. Çünkü sen
satılıksın Dünyalı. Mutsuz ve satılık.
Dilerim
bir gün kendi yalnızlığında ve hiçliğinde boğulur gidersin. Ardından çok
gülerim. Senden tek isteğim dilini , etini, kemiğini benden çekmen. Zira pis
mahluklarla uğraşmayı sevmem.
Bu arada Dünyalı, burada senaryoyu da hikayeyi de ben yazar, ben yönetirim.
Yolu da ben çizer, istediğime yol istediğime yön veririm. O küçücük akıl
fukarası beyninle ne bana bir daha yol vermeye çalış ne de kendi çizdiğim yolu
bana öğretmeye. Benim gittiğim yol sana yol olamaz Dünyalı.
Sen yine anlamadın Dünyalı. İyisi mi düğümlenen yollarını açmanın yollarını
ara. Yoksa en büyük çıkmazların içinde debelenip koca bir yalnızlığa
yükseleceksin. Yükseldikçe düşeceksin. Çünkü senin yükün kanatlarını kırıyor
Dünyalı. Bu sefer yere çakılışın çok sert olacak. Kendini korumanın yollarını
ara. İşin içinden nasıl en az hasarla çıkarımın yollarını düşün aklındaki
tünellerde.
Şimdi sana kırmızı bana yeşil ışık yanıyor. Sen yerinde kal canım Dünyalı.
Tüm yollar benimdir.