Senin
gezegeninle benim gezegenim arasında mekik dokuyan o siyah bulut, bugün yıldız
tozlarıyla biraz aydınlandı Dünyalı.
Solfej, Naz’ın
gelişiyle iyice maviye büründü. Ama ben
gezegenimin her bir yapısını siyahla inşaa ettim. Göz yaşımdı harçlara kattığım
su. Naz’ın getirdiği güzellikler çok güçlü ama
hüzün kalkanlarım o kadar güçlü ki maviye yenilmiyorlar bir türlü.
Sonsuz mutluluklar içindeki karanlığında kendi paranoyalarıyla yaşlanacak ve
belki de huysuz bir ihtiyar olacağım ileride. Çocukların toplarını da patlatır
mıyım Dünyalı? Tabii o zamana kadar evrendeki çocuklar için “top” gerçeği
kalırsa hayatta.
Öylesine iğrençleşti
ki insanlar. Çocuklarımız o küçücük elleriyle çizdikleri resimlerde artık iki
dağın ortasından bize gülümseyen sarı bir güneş çizemiyorlar. Çünkü onların
yaşantısında akşam hava kararana kadar ter içinde oyundan oyuna koşma kavramı
yok artık. Onlar artık gözleri ağırana kadar tabletlerden telefonlardan oynadıkları
oyunları biliyorlar.
Çocuklar,
maç yaparken birbirlerine çelme taktıkları için değil de tabletteki oyun
sırasını aldıkları için birbirleriyle kavga edip küsüyorlar. Seksek oynamak,
çamurdan ve yapraklardan kendimizce yemekler yapıp komşuculuk oynamak yerine
sanalda bebek giydirmek, beslemek çok daha güzel geliyor bu çocuklara artık.
Üzülüyorum.
Farkında olmadan asosyal ve öz güvenden yoksun bir nesile merhaba diyoruz.
Beni yanlış
anlama Dünyalı; Teknoloji karşıtı bir Piso yok karşında. Ben aşırılıktan
bahsediyorum. Yanlış yönlendirmelerden bıkkınlığımı gezegenine sunmak
istiyorum.
Anne babasıyla
evde zaman geçirmek isteyen bir çocuk ne kadar bıkkınlık verebilir ki Dünyalı? Ama
biz büyükler o kadar küçülmüşüz ki koca günün bir bölümünde çocukla çocuk olmak
yerine ya da onu dışarıdaki çevreyle karşılaştırmak yerine “Tabletin odanda” diyoruz. Biz
büyükler o kadar kötüyüz işte Dünyalı. Elbette sizin gezegeninizde orta yolu bulan,
iyi yönlendirmelerle harika çocuklar yaratan aileler var. Yok demek çok büyük
bir yanlış olur. Ama o kadar azınlıktalar ki Dünyalı…
Ben o
azınlık taraftarı olan ve bu yazıları Solfej’den yazan biriyim sadece.