18 Ağustos 2015 Salı

Pera Perdelerini Kapattı

Bir şarkıda duydu piso, "satırlar bile bıktı benden.anlatamıyorum seni."
Böyleydi Matiz. Ya acısı vardı yüreğinde ya da şarkı sözlerinin buhranı... Yoksa eline kalemi alıp da öyle süslü cümlelerini ardı ardına sıralayamıyordu. Belki yüreğinde artık öyle kabarık acıları yoktu ama şarkılar hala çok güçlüydü. 
Sıcak bir yaz akşamında oturulan bir bank vardı Matiz'in aklında. Saati hatırlayamıyordu Matiz. Ama kafasında olup bitenleri de çok anımsayamıyordu. Matiz gecenin sarhoşu olur, adının anlamına yakışır yaşardı gününü. Alkım, Matiz'in gülüşünü izler, alkolsüz sarhoş olma kitabının ön sözünü yazardı oracıkta. Yazar-çizer değildi Alkım. Seven-kaybeden çifti alkım için uygun bir kategoriydi. 
Sahi, hayatta kaç kategori vardı içine dahil olabileceğim?. 
Velhasıl, ben yine yazamadım Dünyalı. Çok denedim, karanlıkta oturdum, gecemle gündüzün yerini değiştirdim, ağladım, hatırladım... Ama yazamadım! Alkım'ı yazamadım. Affet Dünyalı... Tüm yazılanlara at o koca çiziği ve şunu aklına kazı: mutsuzken cümleleri var edebilmek yetenek değil, lanet. Çünkü "mavi huydur,siyah ruh." .