12 Şubat 2017 Pazar

Ben Gittim Balkes!



Hazır yeni şarkımı bulmuşken birkaç şey yazayım dedim.
Bir şehre veda ettim Dünyalı. İçimde bin bir duyguyla uğurladım kendimi bir şehirden. Kendimi tanıdığım, büyüttüğüm, sakinleştirdiğim ve değiştirdiğim şehrime veda ettim.
Evet, mezun olabildim. Sırtımda meğer ne büyük bir yük taşıyormuşum, sınavın ertesi günü anladım bunu Dünyalı!
Bu arada yılbaşı gecesini yine hatırlamıyorum. Koca gecede toplasan on dakikalık bir kesit var aklımda. Ertesi günün adresi zaten belli: Tuvalet. Şişede durduğu gibi durmuyor bu meret hakikaten. Ama o rakı bitecek dedim, bitti. Kadehler benimdi. Mezeler benimdi. Özlemler benimdi. Telefondaki ses benimdi. Kafamın tüm dağınıklığı benimdi. Dertler benimdi. Deryalar benimdi. Benim olan her şeye ayrı ayrı kadehler kaldırdım. Yedinci kadehte şişe boşalınca uykuya yenik düştüm. Pişman değilim. Yine olsa yine yaparım. Tuvalete taşınmaya, mideme ağrılar girmesine razıyım. Sen de dene, pişman olmayacaksın eğer tabağında haydari varsa…
Bir üst paragraftan dolayı sanırım yazıma +15 sınırı getirmem gerekecek Dünyalı. O yüzden ben veda ettiğim şehrime geri dönüyorum.
Şehrimi terk ederken dostlarımla vedalaştım. Ağladım. Ama en çok otobüste tekli koltuğumda otururken ağladım. Sarılmalara doyamadım. Öyle garip ki Dünyalı. Gittiğim için bir yandan üzülüyorum. Bir yandan seviniyorum. Yetmiyor bir de korkuyorum.
Dostlarımı, kendi düzenimi, kendi sokaklarımı, kendi hayatımı, geride bırakırken üzülüyordum.
Aileme, uzak kaldığım her şeye kavuşacağım için seviniyordum.
Bocalamaktan, kendimi yeni bir düzene sokmaya çalışırken bocalamaktan ve balığı ters döndürmekten de korkuyordum.
Bir yandan da yola çıkarken sanki birkaç günlük tatil için gidiyormuş gibi hissediyor olmam iyice karıştırıyordu kafamı. Acı gerçeği odamdaki manzarayı gördüğümde benimsedim. Kitaplarım, eşyalarım, her şeyim bir bir odamdaydı. Önceleri bir iki haftalığına eve geldiğimde valizimi boşaltmazdım bile. Ama şimdi ilk işim eşyalarımı yerleştirmek oldu. Yeni bir düzene ne kadar çabuk geçersem o kadar çabuk kabullenirim diye düşündüm.
Otobüse bindim ve onca anıya, onca neşeye, hüzüne yol boyu teker teker veda ettim. Kendi kendime güldüm , ağladım, düşündüm. Keşkelerim de oldu iyikilerim de.
Şehrimde tanıdığım herkese, hayatıma kattıkları her şey için çok teşekkür ederim.
Çekirdek ailem… Bana il dışında okuma fırsatını vererek bana en büyük iyiliği yaptıkları için en çok da onlara teşekkür ederim.
Ve büyük ailem… Maddi manevi her türlü desteklerini benden hiç esirgemedikleri için teyzelerime ablalarıma çok çok teşekkür ederim. Önce aileme sonra bana hep destek oldunuz. Ben olmadığımda onlara siz sarıldınız.
Ve Dünyalı, artık önümdeki hayata hazırlık yaparken daha hızlı adımlar atmalıyım. Eğer “her şey bir gün güzel olacak” ise benim bu güzellikleri yaşamam için çaba göstermem lazım.
Hayatımda aldığım bu kararın Hayır’lara vesile olmasını diliyor ve “hayat bildiği gibi gelsin” diyerek cümlelerime son veriyorum.