29 Mart 2015 Pazar

Bööff

Yeni bir şarkı, yeni bir melodi ve birçok kelime…  Kafamın içinde dans eden insanlar..  Günler uzuyor ama ben yerimde sayarcasına yaşıyorum geçen zamanı.
Çokça cümleler geliyor aklıma. Şehre yüksekten bakılan bir yer geliyor bazen de. Kopuşlar, bitişler, geri dönüşler, gülüşler, gözlerimin önünde an ve an canlanıyor sürekli. Boğuyor beni . Saçlarımdan tutup o banklara, kaldırım taşlarına sürüklüyor beni her gece.  Tıkanıyorum.
Eskisi gibi derin yazmak istiyorum. Ama o derinden o kadar korkuyorum ki bir daha düşersem tekrar o çukurdan çıkabilir miyim bilmediğim için kendimi boşluğa, o siyah boşluğa bir daha bırakamıyorum.  Yazamamak canımı sıkıyor.
Aklımda uzun zamandır yeni bir hikayeye başlamak var ama kendime bir türlü o zamanı yaratamıyor oluşum beni bir binanın en üst katına çıkartıp gri şehrin soğuğunu içime çekmeme sebep oluyor. 
Ama kendime burada söz veriyorum Dünyalı.  Yazın kendime güzel bir mekan bulup önce zihnimi boşaltıp sonra da yeni hikayeme başlayacağım.  Kurgusu az çok aklımda ama bakalım ne olacak…
Her neyse. İki üç cümleyle azıcık rahatladım.  Şimdi sınava çalışmalıyım. Hoşça kal Dünyalı. Yarın bolca şansa ihtiyacım olacak…

8 Mart 2015 Pazar

Sus Payı

Lay lay lom bir hayatsa yaşadığım ya da karakterim bilin, ben böyleyim.
Şampiyon kırdı beni Dünyalı. Ağzının ayarı yok. Ve tabii ki kendine göre çok çok haklı.
Beni yorma dedikçe onun beni yormasına bir anlam yükleyip de sözlükteki karşılığını bulamıyorum Dünyalı.
Dün bir arkadaşım kafenin ortasında çığlık çığlığa akıttı göz yaşını. Kendisine söylenen yalanları hazmedemedi. Sarhoş olmak istedi, oldu da. Ama aylardır yalanlar içip zaten sarhoşmuş, fark edememiş. Çok üzüldüm Dünyalı.  Bir yıl önceki pisoyu gördüm dün o arkadaşımda. Hatta onun adı “Kırmızı dudak” olsun. Evet, bu olsun.
Dilerim Kırmızı dudak kısa sürede toparlar. Dediğim gibi çok üzüldüm ama bir yandan da onun adına sevindim. Gerçekler serildi önüne. Bilmek istemediği, kabullenmekten hep kaçtığı gerçekleri dinledi ve gördü. Arkadaşlıklarını ve seveceği adamı daha iyi tartacak artık. Gerçi yaşadığı doğal süreçten dolayı o da bir daha sevip sevilmeyeceğini düşünmüyor şimdilik ama geçecek. Biliyorum.
Gece boyunca ,içim acıyor, dedi durdu. Ama gün gelip o günlere güleceksin, dedim her seferinde.
Bana inanmadığını biliyorum. Dediklerim çok anlamsız geliyor, biliyorum. O çok farklı bir dünya yaşıyor şu an, biliyorum. Hatayı kendinde arıyor, biliyorum. Birileri için çaba göstermek istemeyecek artık, biliyorum. Aslında acı çekmek kendisine verdiği bi ceza ve bunu da biliyorum…
Aşk bu yüzden çok kötü bir şey işte Dünyalı. Varlığı dünya ama yokluğu ölüm.
Bugün yazacak çok bir şeyim yok aslında Dünyalı. Canım zaten burnumda. Boş bir odada olan biten sana anlamsız geliyorsa, yürüdüğün sokaklar sana yabancılaşmaya başlıyorsa, hayatın siyah pelerini öyle çok uzağında değil Dünyalı!
Sıkıntılı zamanları gözeneklerimden damlayan terle atlatmaya çalışıyorum belki de, bilmiyorum. Abimin doğum günü yaklaşıyor. Dualar mı etmeliyim yoksa iyi dileklerimde mi bulunmalıyım, bu sene de karar veremiyorum.
Yoruldum Dünyalı. Sıkıldım . Acıdan bıktım. Nefesim kaburgalarıma batıyor artık, yeter!