Lay lay lom bir hayatsa yaşadığım ya da karakterim bilin,
ben böyleyim.
Şampiyon kırdı beni Dünyalı. Ağzının ayarı yok. Ve tabii ki
kendine göre çok çok haklı.
Beni yorma dedikçe onun beni yormasına bir anlam yükleyip de
sözlükteki karşılığını bulamıyorum Dünyalı.
Dün bir arkadaşım kafenin ortasında çığlık çığlığa akıttı
göz yaşını. Kendisine söylenen yalanları hazmedemedi. Sarhoş olmak istedi, oldu
da. Ama aylardır yalanlar içip zaten sarhoşmuş, fark edememiş. Çok üzüldüm
Dünyalı. Bir yıl önceki pisoyu gördüm
dün o arkadaşımda. Hatta onun adı “Kırmızı dudak” olsun. Evet, bu olsun.
Dilerim Kırmızı dudak kısa sürede toparlar. Dediğim gibi çok
üzüldüm ama bir yandan da onun adına sevindim. Gerçekler serildi önüne. Bilmek istemediği,
kabullenmekten hep kaçtığı gerçekleri dinledi ve gördü. Arkadaşlıklarını ve
seveceği adamı daha iyi tartacak artık. Gerçi yaşadığı doğal süreçten dolayı o
da bir daha sevip sevilmeyeceğini düşünmüyor şimdilik ama geçecek. Biliyorum.
Gece boyunca ,içim acıyor, dedi durdu. Ama gün gelip o
günlere güleceksin, dedim her seferinde.
Bana inanmadığını biliyorum. Dediklerim çok anlamsız
geliyor, biliyorum. O çok farklı bir dünya yaşıyor şu an, biliyorum. Hatayı kendinde
arıyor, biliyorum. Birileri için çaba göstermek istemeyecek artık, biliyorum. Aslında
acı çekmek kendisine verdiği bi ceza ve bunu da biliyorum…
Aşk bu yüzden çok kötü bir şey işte Dünyalı. Varlığı dünya
ama yokluğu ölüm.
Bugün yazacak çok bir şeyim yok aslında Dünyalı. Canım zaten
burnumda. Boş bir odada olan biten sana anlamsız geliyorsa, yürüdüğün sokaklar
sana yabancılaşmaya başlıyorsa, hayatın siyah pelerini öyle çok uzağında değil
Dünyalı!
Sıkıntılı zamanları gözeneklerimden damlayan terle atlatmaya
çalışıyorum belki de, bilmiyorum. Abimin doğum günü yaklaşıyor. Dualar mı
etmeliyim yoksa iyi dileklerimde mi bulunmalıyım, bu sene de karar veremiyorum.
Yoruldum Dünyalı. Sıkıldım . Acıdan bıktım. Nefesim
kaburgalarıma batıyor artık, yeter!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder