15 Kasım 2014 Cumartesi

Sessiz Ol Piso!

Kalbinde bir değer yargısı taşıyorsan ve bunu kendine göre en üst seviyede karşındakilere göstermeyi başarabiliyorsan ama karşı taraf bunu bir anda yok sayabiliyorsa dünyadaki değer kavramları gerçekliğini kendi hayatına yansıtmanın çok da bir anlamı yok aslında Piso.
Mutluluğunu karşındakiyle paylaşmaktan bile korkar hale gelmiştin en son.  Mutluluğu kaybetmek seni öylesine korkutmuştu ki mutluluğa adım atamaz olmuştun.  Zaten etrafında adım atacak bir mutluluk da yoktu hani…
Sonra günler defalarca kez geceyi geride bırakıp güneş açtırdı ve bir gün o ortalarda görünmeyen mutluluk kapına geldi. Kabullenmedin başta. İttin. Sonra ittiğin kadar ona itilirken buldun kendini. Ama söylemedin kimseye. Mutluluğun kendisine bile ona adım attığını söylemedin. Çünkü birilerine bir şeyleri söylersen o mutluluğu kaybedeceğinden korktun.  Sustun.
Saatlerce. Günlerce. Sevgin sustu günlerce.
Sonra bir konuşturdun sevgini pir konuşturdun Piso. Sen konuştun, korktuğun başına geldi.
İyisi mi sen hep sus Piso. Çünkü sevginle hep kaybediyorsun.


5 Kasım 2014 Çarşamba

Bugün Ben Doğmuşum...



Bugün ben doğmuşum yıllar önce. Senelerden 1993 iken… Ve ben bugün kocaman oldum biraz daha.
Bissürü insan iyi dileklerini sundu bugün bana. Kimi mutluluğumu diledi, kimi sağlığımı, kimi huzurumu, kimi başarımı… Bugün dileklerin tek öznesi bendim.  Üç kere mum üfledim. Tek dilek hakkı olayını yaktım bugün. Önce orda bulunan kim varsa onlara mutluluk diledim. Sonra başka bir muma bakarken orada olan olmayan herkes çok mutlu olsun dedim. Ve son dilek hakkımda da çok sevip ama mutluluğu yarım kalan herkese yeniden aşık olma şansını yakalayabilmelerini istedim. Tıpkı günler önce kayan bir yıldızı şans eseri görüp de kendi mutluluğum yerine bi başkasının mutlu, çok mutlu olmasını istediğim gibi.
Hediyelerim oldu. Müzikten kopmamak için alınan kulaklık, geceleri yalnız uyumamam için alınan bir oyuncak, etrafa renk saçmak için alınan bir kazak, okumak hayattır diyerek alınan bir kitap- üstelik şiir kitabı-, taa İstanbul’dan gelen anne yemekleri, üşümemek için alınan kalın kıyafetler ve birkaç ufak not… Ama en önemlisi benzerlikti. Mutluluğun benzerliği.
Saatler geçmiş ve gün doğum günümden bir başka güne dönmüşken ben de teşekkür bölümüne geçmeliyim sanırım.
Hayatımda olan herkese binlerce kez teşekkür ederim. Beni unutmayıp güzel dileklerini bana sunan herkes, asıl sizler iyi ki varsınız. Sizler benim yanımda olun ki ben de iyi ki doğmuşum diyebileyim. Bana elleriyle pasta yapan can arkadaşlarıma, hepi topu dört kişi olup kız kıza bi kafede pasta keselim diyip, o kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm diğer yakın arkadaşlarıma ve TEMA ailemin toplantıda yaptığı geleneksel doğum günü kutlamalarına beni de kattıkları için çok teşekkür ederim. İyi ki doğmuşum ve iyi ki sizleri ve aklımdaki daha nice insanları tanımışım..