Bugün güneş hiç uğramadı odama. Gözlerim ışığa açılmadı bir
türlü. Aynı perdeyi sayısız kez açtım ama güneşi bulamadım hiçbir yerde. Gitmişti.
O bile gitmişti.
Nereye gitmişti güneş? Nereye gidebilirdi ki ? O da mı ben
gibi kaybolmuştu kendi boşluğunda.
Çaresiz döndüm yatağıma. Sonra yatağımın içinde döndüm
durdum defalarca. Düşündüm. Düşündükçe daha çok kayboldum. Kendi düşüncelerimin
içinde, sözcüklerim arasında kayboldum. Boğuldum. Öldüm. Dirildim. Ölümün
tadını alarak yaşamak istedim. Yapamadım. Tekrar öldüm. Tekrar dirildim.
Dirilmek için tekrar öldüm. Sayısız kez öldüm kendi yatağımda. Kendi cümlelerimle
kendimin bir numaralı sanık katili oldum. Kendi ölümümün seri katili oldum.
Kimse tarafından yakalanamayan bir katil oldum. Kendinden başka kimseyi
öldürmeyi başaramayan bir katil oldum. Güneş olsaydı,gözüme ışığı değseydi
olmazdı bunlar. O zaman boğulmazdım kendi karanlığımda. O zaman kaybolmazdım
sözcüklerimin arasında. İzin vermezdi. İzin vermesine izin vermezdim.
Vermemeliydim.
Eğer güneşi bir daha göremeyeceksem pencere önünde onu
beklemenin de bir anlamı yok artık öyle değil mi ?
Hayır..Hayır.. Doğru değil bu. Gelecek. Güneş geri gelecek.
Sabahları onun ışığıyla uyanacağım günlerim olacak. Olacak biliyorum. Olacak.
Olmalı. Herkes gibi gitmemeli o da. Herkes gibi sözcüklerim arasında boğulmama
izin vermesin o da. Herkes gibi değil, kendi gibi ısıtsın beni. Onun
yokluğundan yararlanan karanlıklar gözyaşlarımı gizlerken varsın o gözyaşımı
sunsun herkese. Yeter ki gitmesin.
Güneş gitmesin! Işığı bitmesin hiç!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder