"Kafana çivi çakmayı bile düşündüm.
Ama daha kötü bir şeye karar verdim;
Seni görmezden geleceğim."
The Libertine
Gelip geçiyor saatlerim günlerim. Bir de rüyalarım geliyor
her uykunun peşi sıra. An geliyor yüzün geliyor gözlerimin önüne.
Git diyorum, gitmiyor. Gerçi geldiğini de bilmiyor ya neyse.
Olmuyor doktor, olmuyor. İnce damarlı bir vücutta kan almak
için dakikalarca damar aramak gibi bir şey bu .
Seni görmezden gelmek, yeni tanıdığın bir müzik grubunu
keşfetmek gibi bir şey aslında. Bu da kim, deyip bütün şarkılarını dinlemek.
Sonra aralarından en beğendiğini seçip kusana kadar dinlemek.
Her bir hücremden, her bir deri parçamdan, her bir saç
derimden, her bir görüş noktamdan, her bir gözyaşı damlamdan silmek istesem de
tükenmez kalemle yazdığım bir cümle gibisin. Öyle gelişi güzel yazılmış bir
cümle de değil. Bir yere özenle not almış gibiyim. Kalemim o an seni yazmak
için bilerek yanımdaymış gibi. O sayfa hiç kaybolmayacakmış gibi duruyor hala
kalbimin üstünde. Uçmuyor da. Rüzgar sert ama uçmuyor.
İpsiz uçurtma bile savrulur boşlukta da sen neden
düşmüyorsun benim sarp kayalarımdan en derin denizlere doktor?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder