28 Ekim 2014 Salı

Dar Sokaklar Şerefine !

Soljef’in mavisinde biraz anason kokusu var bu gece.
Rakıyı ne zaman sevmeye başladın Piso?
Senin yerine ben cevap vereyim mi Piso?
Çıkmaza düştüğün zaman.
Sen çıkmaza düştün, rakı sofran sana yeni yollar sundu. Belki anasondan belki de dostlarla attığın kahkahaların gücündendir bilinmez ama sen o yeni yollarda bir türlü yürüyemedin Piso. Kendi kahkahanda boğulurken sana nefes aldıracak o sokaklardan geçemedin bir türlü. Uzaktan baktın öylece.
Sokaklar senin sevdiğin gibiydi oysa ki. Dar ve tuğla tuğla dizilmiş güzellikler vardı her tarafında sokakların. O sokaklar senindi ama sen hiç o sokakların olmadın Piso. O sokakların soğuk ve çatlaklı duvarlarında ellerini hiç gezdirmedin . O sokaklardaki bir evden gökyüzüne  hiç bakmadın sen . Ve o sokakların sonunda bekleyen mutluluğa da hiç erişemedin bu yüzden. Sen sadece o mutluluktan haberdardın o rakı sofranda. İkinci kadehe gelmişken biliyordun ki o dar sokakların sonu mutluluktu, güvendi, seni terk etmeyecek bir aşktı. Ama sen elindeki kadehi bırakıp da o dar sokaklara adım atamadın bir türlü işte. Anason, aşkın kokusunu kesti.
İlk zamanlar genzin yanar, miden bulanırdı. Bir yudum içtikten sonra ardı ardına çatalın tüm mezelerin tadına bakardı. Şimdi öyle mi Piso?
Genzin yandı mı bu gece? Anasonun kokusu bile yoktu sanki, öyle değil mi ? Kalbin yanıyorsa alev alev, rakının genzini yakışını hissedemezsin Piso. Ve artık kalbini serinletecek o dar sokakların sonundaki mutluluk da yok hayatında.
Biraz dostun, ve bir kadeh de rakın var şimdi yanında. Kalbine alacağın aşk ikramını yüreğine, peynir tabağını tazelemeyi de kendime bırakıyorum bu gece.
Afiyet olsun Piso.!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder