25 Mayıs 2014 Pazar

Bırak Beni, Ben Gideyim


“Kimseyi sevemiyorsanız illa unutamadığınız biri yoktur.
Ya hevesiniz kalmamıştır, ya inancınız...”
Ya hevesim ya inancım kalmamış. Öyle demiş birileri Marsi.
Dün ne uzun ne de kısa bir yolculuk yaptım. Evime döndüm. Aileme sarıldım. Kitaplığımdaki kitapları kokladım. Bazılarının sayfalarında bu sabah uzun uzun göz gezdirdim. Şimdi de onları karşıma almış yine bir şeyler yazıyorum işte. Olduğu kadar.
Olmadığı kader.
Yolculuğumda kısa bir deniz havası da alabiliyorum. Zehrimi kusarcasına çekiyorum o deniz havasını içime. O zaman yaşamaya bir neden bulur gibi oluyorum Marsi.
Karanlık. Denizin mavisi geceye çalar gibi oluyor bazı bazı . Dalgalar büyüyor gibi Marsi. Işık sönecek birkaç saat içinde. Yine karanlıklarda boğulur muyum; derin çukurlarda yarama kendim mi pansuman yaparım bilmiyorum.  Ama acıyor yine bir şeyler.
Öfke bu kadar mı yenilmez bir olgu Marsi !? Öfke bu kadar mı güçlü?
Öfke hiç yenilmez mi, yorulmaz mı, vazgeçmez mi ?
O öfkeyi al sök içimden Marsi. Gökyüzünde Tardu’yu bul bana!
Yardım et Marsi.
Yardım et.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder