Terden yüzüm erirken biraz daha büyüdüm artık Dünyalı. Piso
öğretmen oldu! Sultan’ın fendi Piso’nu yendi vallahi…
Öğretmen oldum ama bende işler biraz tersten yürüdü canım
Dünyalı.
Mezun olduğumu sanarken olamadım, KPSS serüvenine başladım,
dönem ortasında mezun oldum, çalışmak istediğim özel okulla görüşmeler yaptım,
sözleşmemi imzaladım, sınava girdim ve öğretmenliğe başladım.
Sana öğretmenliği anlatmayacağım. Neden diye soracak olursan
daha pek bir şey anlayamadığımdan dolayı. Ama gelecek günler güneşli…
Şu sıralar sosyal hesaplar üzerinden bazı şeylere merak
saldım. Bu merakımı gidermek için zaten şu an elinden geleni yaptın ve sayfama
girdin. Sen gerisini bana bırak Dünyalı.
Dünyalı, sıkılmadın mı tek kalmaktan? Hiç mi gelmez yanına
benden başka bir misafir? Hayır anlayamıyorum, iyi de bir dinleyicisin,
misafirperversin. Yanına her geldiğimde en sevdiğim şarkıyı da çalıyorsun. Çay
kahve ikramın biraz düşük performanslı ama önemli değil, çok aram yok zaten
onlarla. Ama yine de bir çikolataya hayır diyemem, bilirsin. Sahi kaç zaman
oldu o kırmızı jelatinli çikolatamı yemeyeli? Her neyse… Dünyalı, büyüdüm de
öğretmen oldum ya hani, böyle bi acayip oldum ya. Artık kendi bağımsızlığımı
tamamen ilan etmek üzereyim. Tam bağımsızlığı elime alıyorum almasına da
sorumluluklarımda artıyor. Artık o
gelecek kaygılarım biraz azalmış olsa da daha büyük pencereler açılıyor önüme. O
pencerelerden ufka baktığımda korkmuyorum ama her şey nasıl sıraya girip de
hallolacak çok merak ediyorum. Adeta efsane bir sezon finali yapmış dizi gibi şu an hayatımdaki duygular. Yanlış
anlamayın, kısır döngüde çürüyen ve dakikalarca birbirinin suratına bakıp üç
tane merdiveni otuz sekiz dakikada çıkan insanların gösterildiği Türk
dizilerinden bahsetmiyorum. Zaten artık televizyon programlarından ve amaçsız
dizilerden gına geldi. Özel hayat diye bir şey kalmadı artık, fark ettin mi
Dünyalı? Yahu kocanla sorunun varsa gerçek kişilere git. Milyonlarca insanın
önünde aile sorunlarını konuşman seni ne kadar yüceltiyor? Benim gözümde
aksine, alçaltıyor. Ben okulda, işte, mahallede eş bulamadım da dur bir tv programına çıkayım. Sonrası zaten binbir
rezillik.
Hatırlıyorum, ben çocukken insanlar tartışma programlarını
izler bir de döner etrafındaki insanlarla kendi görüşlerini konuşurlardı. Şimdi
ne adam akıllı tartışma programı kaldı ne de insanlarda birbirine saygı. Biz
bittik artık Dünyalı. Karşıt bir görüşe asla tahammülümüz yok. Peki ama neden?
Neden böylesine kutuplaşmayı seçtik? Şartlar gereği mi? Ama o şartları da biz
sunmadık mı kendimize? Kendi düşen ağlamaz mı diyorsun şimdi de? Ama çocuklar
ağlar Dünyalı, çocuklar ağlar. Onları ağlatmaya, yeni oluşan ahlak kavramlarını
benliklerinde bozmaya, geleceklerini karartmaya hakkımız yok.
Bu yazımı kaç kişi okur bilmiyorum ancak beni okuyan sana
sesleniyorum, iyi bir nesil yetiştireceğime söz veriyorum!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder