10 Ağustos 2017 Perşembe

Örtmenim Örtmenim !

Terden yüzüm erirken biraz daha büyüdüm artık Dünyalı. Piso öğretmen oldu! Sultan’ın fendi Piso’nu yendi vallahi…
Öğretmen oldum ama bende işler biraz tersten yürüdü canım Dünyalı.
Mezun olduğumu sanarken olamadım, KPSS serüvenine başladım, dönem ortasında mezun oldum, çalışmak istediğim özel okulla görüşmeler yaptım, sözleşmemi imzaladım, sınava girdim ve öğretmenliğe başladım.
Sana öğretmenliği anlatmayacağım. Neden diye soracak olursan daha pek bir şey anlayamadığımdan dolayı. Ama gelecek günler güneşli…
Şu sıralar sosyal hesaplar üzerinden bazı şeylere merak saldım. Bu merakımı gidermek için zaten şu an elinden geleni yaptın ve sayfama girdin. Sen gerisini bana bırak Dünyalı.
Dünyalı, sıkılmadın mı tek kalmaktan? Hiç mi gelmez yanına benden başka bir misafir? Hayır anlayamıyorum, iyi de bir dinleyicisin, misafirperversin. Yanına her geldiğimde en sevdiğim şarkıyı da çalıyorsun. Çay kahve ikramın biraz düşük performanslı ama önemli değil, çok aram yok zaten onlarla. Ama yine de bir çikolataya hayır diyemem, bilirsin. Sahi kaç zaman oldu o kırmızı jelatinli çikolatamı yemeyeli? Her neyse… Dünyalı, büyüdüm de öğretmen oldum ya hani, böyle bi acayip oldum ya. Artık kendi bağımsızlığımı tamamen ilan etmek üzereyim. Tam bağımsızlığı elime alıyorum almasına da sorumluluklarımda artıyor. Artık  o gelecek kaygılarım biraz azalmış olsa da daha büyük pencereler açılıyor önüme. O pencerelerden ufka baktığımda korkmuyorum ama her şey nasıl sıraya girip de hallolacak çok merak ediyorum. Adeta efsane bir sezon finali yapmış  dizi gibi şu an hayatımdaki duygular. Yanlış anlamayın, kısır döngüde çürüyen ve dakikalarca birbirinin suratına bakıp üç tane merdiveni otuz sekiz dakikada çıkan insanların gösterildiği Türk dizilerinden bahsetmiyorum. Zaten artık televizyon programlarından ve amaçsız dizilerden gına geldi. Özel hayat diye bir şey kalmadı artık, fark ettin mi Dünyalı? Yahu kocanla sorunun varsa gerçek kişilere git. Milyonlarca insanın önünde aile sorunlarını konuşman seni ne kadar yüceltiyor? Benim gözümde aksine, alçaltıyor. Ben okulda, işte, mahallede eş bulamadım da dur bir  tv programına çıkayım. Sonrası zaten binbir rezillik.
Hatırlıyorum, ben çocukken insanlar tartışma programlarını izler bir de döner etrafındaki insanlarla kendi görüşlerini konuşurlardı. Şimdi ne adam akıllı tartışma programı kaldı ne de insanlarda birbirine saygı. Biz bittik artık Dünyalı. Karşıt bir görüşe asla tahammülümüz yok. Peki ama neden? Neden böylesine kutuplaşmayı seçtik? Şartlar gereği mi? Ama o şartları da biz sunmadık mı kendimize? Kendi düşen ağlamaz mı diyorsun şimdi de? Ama çocuklar ağlar Dünyalı, çocuklar ağlar. Onları ağlatmaya, yeni oluşan ahlak kavramlarını benliklerinde bozmaya, geleceklerini karartmaya hakkımız yok.
Bu yazımı kaç kişi okur bilmiyorum ancak beni okuyan sana sesleniyorum, iyi bir nesil yetiştireceğime söz veriyorum!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder