29 Ağustos 2016 Pazartesi

Sözsüz Şarkılar Zamanı

“Siz istiyorsunuz ki çöllerin ortasında bıraktığınız insanlar size gül bahçesi sunsun.”
Dünyalı, seni de yakaladı mı tesadüf hiç?  
Beni bugün yakaladı ve hiç beklemediğim , beklemeyi istemediğim bir taş takıldı ayağıma. Kaya da denilebilir. Etrafı dikenli tellerle çevrili. Daha önce de yaşamıştım o dikenli kayanın acısını, öfkesini, sinir harbini. Ama bu bambaşka bir şeydi Dünyalı. Elimi ayağımı boşaltırcasına; küçük bir asansörde tek başına aşağı kata inerken çığlık attırırcasına; sinirinden, kırgınlığından zar zor nefes alırcasına; bayılacak gibi olurcasına…
Bugünkü tesadüfümüz  ne yazık ki üçüncül kişiler tarafından oluşturulan değer yargılarımı yıkmama izin vermedi. Aksine körükledi..
Bugünkü tesadüfümüz arka planda neler olup bittiğini biraz da olsa gösterdi.
Bugünkü tesadüfümüz aslında bir kum tanesinin nasıl da kayaya dönüşmesi gerektiğini çok iyi özetledi.
Bugünkü tesadüfümüz bir kez daha gösterdi ki bazen o patates çuvalının değeri değer olmaktan çıkmış, topraktan alınma çabasına bile hiç girilmemiş.
Bugünkü tesadüfümüz “gönlü olsun” bahanesi adı altında geçiştirilmiş, “çenesi kapansın” gerçeğiyle yapılan eylemleri gün ışığına çıkarmış.
Bugünkü tesadüfümüz daha önce milyon defa kurulmuş cümlelerin yanına bir rakam daha eklenmesine vesile olmuş ve ne acıdır ki yine anlaşılamamış.
Bugünkü tesadüfümüz …
Yetsin Dünyalı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder