Boğazımda biraz acı hissediyorum. Midemde bulantı. Vücudumda
yorgunluk. Ruhumdaysa öfke. Kahvaltı da bile aklımın içinde kavga ediyor
insanlar. Birbirlerine bırbır laf yetiştiriyorlar. Onlar yüzünden yediğimden de
bir şey anlayamıyorum. Kitap okurken cümlelerin arasına giriyor onların
cümleleri. Sesleri kitabı kapattırıyor adeta. Derdiniz sizin diye sorduğumdaysa
birinin dünyada kalan son enayilerden biri olduğunu öğreniyorum. Meğer ona
dellenmiş bizimki! Olay enayi olması değil, enayi olduğunu yeni öğrenmiş
olması, yanlış anlaşılmasın. Bunca zaman kandırılmış olmak onun asabını bozmuş.
Hassastır bizimkisi, öyle gelemez haksızlığa falan. Sabırlıdır ama geldiler mi
de tam gelir. Ha şimdi susuyor ama gün gelecek konuşacak. Bırbırlanma sırası
ona geçecek. Fevkaladenin fevkinde bir
bırbırlanma olacağını umuyorum. Lafla peynir gemisi yürütüp kaptan rolüne
girenlerin aslında mürettebat içindeki
en deneyimsiz kişiden de beter olduğunu ne zaman fark edeceğini merak ediyor
halk, Dünyalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder